13 Mart 2022 Pazar
Bir yaz akşamı denize nazır ve dostlarla.
10 Mart 2022 Perşembe
sinirli ve hüzünlü bir anda, değmeyecek birine ithaf edilen anlamsız satırlar. Ama asıl başlık "O artık sadece ..."
Alıştım (büyüdüm)
7 Mart 2022 Pazartesi
İnsan yalnız mıdır? yoksa yalnızlık sadece tanrının mıdır ? ama tüm bunlardan alakasız, ben ne durumdayım:
İnsan çoğu zaman şu uçsuz bucaksız evrende milyonlarca kendine benzeyen türdeşi olmasına rağmen onca canlı arasında aslında sadece tek başına , yalnız olan bir canlıdan ibaret gibi geliyor bana şu sıralar.
Dert dediğimiz çoğu bir süre sonra saçma gelecek bazısı hiç değmeyecek ve bazısı da unutulup gidecek olan basit yaşantılarımız arasında sanki bir bataklıktaymışçasına dibe doğru ilerlemekteyiz gibi geliyor işte şu sıra .
Artık karanlığın ardından elbet güneş doğar demeyi de yakıştıramıyorum kendime,
onun yerine güneş de elbet batacak demeyi yeğliyorum şu aralar
bazen kızıyorum da kendime sanki tüm bunları ben yapmamışımcasına
bazen de sorguluyorum elbet olduğum yeri gideceğim yeri ve hissettiklerimi
ama yollar yine buraya ,
tarihin bu henüz tozlanmamış , yıpranmamış, masum sayfalarına yazılan , ileride çoğu anlamsız ve saçma gelecek yazılara çıkıyor
ama yine de yazmaya devam ediyorum fütursuzca ,
çünkü geleceğe dair kaybedemediğim şu anlamsız inancım beni her daim yaşama sürüklüyor ve belki de çoğu şeyi anlamlı kılıyor
içimde kelimelerle ifade edemediğim onca burukluk ve onca duygu var ki bu karmaşıklığın içerisinde bende kayboluyorum zaman zaman
ve şimdi o zamanlardan birine noktayı koyma vakti
yada kim bilir belki de 3 nokta koyarım
. ...
07/09/2021
benim gözümden az da olsa ''İstanbul'u yaşamak (hissetmek) ''
İstanbul'un belli belirsiz bir hüznü var
sanki hep mutlu gibi ama bir yandan da
baktığın zaman sokaklarına , caddelerine
ne aşklar ne hayatlar ne hatıralar gelip geçiyor insanın gözleri önünden bir anı şeridi gibi
galataya çıkan o yokuş mesela ne duygular canlandırır insanın içinde ya da üsküdarda bir elinde çay diğerinde simit tüm asaletiyle karşında kız kulesi , o an istanbulun sesini duyarsın işte
bazen bir sokak çalgıcısıdır
bazen bir martı
ama hep aynıdır istanbuldur aslında sana seslenen
seni tüm benliğiyle içine alıp
belki de o hüzne seni de dahil etmek isteyen istanbuldur o
bazı bazı dem tuttuğunda gülhane parkındaki o ceviz ağacının yaprakları
orda anlarsın istanbul'un hüznünü
beylerbeyinin yanında boğazı seyrederken hissedersin içinde o tarihin mısralarını her zerresiyle, karşıya baktınmı o muhteşem ışıklarıyla çırağan karşılar seni ve biraz beride köprünün hemen yanında tüm heybetiyle ortaköy camii istanbulu yaşatır sana ve ansızın bir ışık olup adeta bir kayan yıldızmış gibi kaybolur tüm o hisler gökyüzünde.
Ve elindeki çayın bitmek üzeredir artık simidin kalanını martılarla paylaşır . Çayından son yudumunu alır , eve dönme vaktinin geldiğini anlarsın.
Hayata ve sevgiye dair
delicesine severken utanıp seviyorum ulan seni diye haykırmadığımızdan
sevilmediğimizi gördüğümüzde de utanmadan hiç olmayacak insanların yanında içimizde biriken o unutamadığımız sevgiyi dışa vurup ağlıyoruz ilk başta
sonralarda doğru insanların yanında ağlamayı öğreniyoruz fakat bu sefer de içimizde biriktirdiğimiz o sevgi bir çığ haline gelip bizi eziyor altında
ve şimdi üçüncü defaya hazırlıyorum kendimi
utanmadan seviyorum ulan diye haykırıp bittiğinde de yanlış insanlarla ağlamamak üzere veya bitmemek üzere sevmeye hazırlıyorum kendimi
belki de birdaha hiç sevmemeye , sevememeye.
Yahut olmazsa herhangi bir mucize
hep olduğu gibi görünen köy kılavuz istemeyecek ve bende bu karmaşık duygu seli içerisinde boğulup gidenler kervanında kendime bir yer edineceğim
kim bilir belki de yine delicesine sevip bu seferde hiç olmadık insanların yanında haykıracağım sevgimi .
Şimdi ise bu bilinmezliklerden sıyrılıp uzaklara doğru yol alıyorum , kendime bir hedef yeni bir yol ve bir mesken bulmaya gidiyorum
hoş kal , hoşça kal, hep sev ,sevil
ağlamak istiyorsan ağla yada gülmek istiyorsan en çok sen gül.
Ve son olarak,
insanlara takılma , çünkü hayat ufak tefek engellere takılamayacağımız kadar kısa ve hali hazırda etrafımızda onlarca dert tasa ve engel varken sana dediğim icat çıkartma değil "işini daha da zorlaştırma" .
işte ben bu yolu alırken sende bu yazı nereden nereye geldi vaaov tarzı düşüncelere kapılmaya başlamışken. Buradan sessiz soluksuz , sana veda etmemiş gibi uzaklaşıyorum aynı ölüyormuşçasına, çünkü en güzel ayrılıklar vedasız olanlarıdır , çünkü ölüm de vedasız ayrılıkların en güzeli en acısıdır. Bu yaptığım , aynı ölüm gibi sende kalmasını istediğim bir iz ...
12/12/2021
Belki de
ufak not
Aradan geçen iki yıldan sonra burada böyle bir yer olduğu aklıma geldi ve biriktirdiklerimden birkaç bişey yazıp yavaşça geldiğim gibi gideceğim ...
birdaha ne zaman gelirim bilinmez.
Evrensel
Evren dediğime de bakma .
Dünya için diyorum , memleketçilik her zaman tutma olasılığı en yüksek taktik ...